Ülkemizin yaşadığı olağanüstü hal döneminde, oldukça sık bir şekilde; hakimlerin izinde olması/istinafa gitmesi/geçici hakimin dosyalara bakamayacağını bildirip taraflar ve/veya vekillerinden mazeret dilekçesi sunmalarını istemesi gibi nedenlerle, vekiller sık sık mazeret dilekçeleri vermektedir. Bu mazeret dilekçelerinde ise "duruşma gün ve saatinin UYAP üzerinden öğrenilmesine karar verilmesi" şeklinde talepte bulunmanın genel bir uygulama halini aldığını söylemek herhalde yanlış olmayacaktır. Ancak Yargıtay, duruşma gün ve saatinin UYAP üzerinden öğrenilmesine şeklinde verilen kararların, hukuki mesnedi bulunmadığına, HMK'da böyle bir düzenleme bulunmadığına hükmetmektedir. Yargıtay aşağıda yer alan emsal kararlarında, mazeret dilekçesi verilen duruşmada tayin edilen duruşma gün ve saati, kendisine usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen davacı vekilinin duruşmaya gelmemesi halinde dosyanın işlemden kaldırılması kararı verilmesini, hukuka uyarlı bulmamaktadır. Yargıtay, böyle bir durumda, basit yargılama usulüne tabi bir davada ise dosyanın ikinci kez takipsiz bırakıldığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği gerekçesi ile Yerel Mahkeme kararlarının BOZULMASINA karar vermektedir.
T.C. YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/27653 - K. 2016/6754 - T. 31.3.2016
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan
taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Davanın
açılmamış sayılmasına dair verilen yukarda gün ve sayıları yazılı hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeyle istenilmiş olmakla,
dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp
düşünüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin
tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın ikinci kez takipsiz bırakıldığından 6100
Sayılı HMK'nin 150/6 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar
verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede, davacı vekilinin 28.5.2015 tarihli
duruşmadan önce gönderdiği dilekçesinde yeni duruşma gününün UYAP üzerinden
öğrenmeyi kabul ettiğine dair herhangi bir beyanının olmadığı, bu itibarla yeni
duruşma günü belirlendikten sonra bu tarihin masrafı davacı vekilinden alınmak
suretiyle davacı tarafa tebliğ edilmesi gerektiği gibi, davacı vekiline yeni
duruşma gününü UYAP üzerinde öğrenme yükümlülüğü de yüklenemeyeceğinden bu
yönteme uyulmadan yapılan oturuma davacının katılmadığı gerekçesi ile davanın
açılmamış sayılmasına karar verilemez.
Öte yandan, 30.6.2010 tarihinde yürürlüğe giren ve
Kamulaştırma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair 5999 Sayılı Kanunla 2942
Sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen ve 11.6.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487
Sayılı Kanun ile değişikliğe uğrayan geçici 6. madde ile 9.10.1956-4.11.1983
tarihleri arasındaki dönemi kapsayan kamulaştırmasız el atma davaları da
Kamulaştırma Kanununu kapsamına alınmış bulunduğundan, bu döneme dair
kamulaştırmasız el atmalardan kaynaklanan davalardada basit yargılama usulü
uygulanması gerekir.
Bu itibarla, taşınmaza hangi tarihte el atıldığı tespit
edilerek, 9.10.1956-4.11.1983
tarihleri arasında el atıldığının belirlenmesi halinde HMK' nin, 320/son.
maddesi, 4.11.1983
tarihinden sonra el atıldığının tespit edilmesi halinde ise HMK'nin 150.
maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği gözetilmeden, bu yönde bir araştırma
yapılmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Taraf vekillerinin temyiz itirazları bu bakımdan
yerinde olduğundan hükmün BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz
harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye
irad kaydedilmesine, 31.3.2016
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/14095 - K. 2016/12216 - T. 23.5.2016
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile hafta
tatili ücreti, genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti, ücret alacağı, prim
alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar
verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş
olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor
dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : A-) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin fazla mesai ücretleri ödenmediği
için iş akdinin feshettiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tezminatları ile 2013
yılı Aralık ayı maaş ve prim alacağı, hafta tatili, genel tatil ve fazla
çalışma ücretlerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, 10.3.2015 tarihli duruşmada, kıdem ve ihbar
tazminatlarına yönelik davalarından feragat ettiklerini belirterek bunun
dışındaki alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
B-) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının başka bir yerde çalışmak için
istifa ederek işten ayrıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C-) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, dava, davacı tarafından takip edilmeyerek 30.9.2015
tarihinde işlemden kaldırılmış olduğundan HMK.nın 150/5. maddesi gereğince
süresinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
D-) Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
E-) Gerekçe:
Dosyanın incelenmesinden, davanın yenileninceye kadar
dosyanın işlemden kaldırıldığı 30.9.2015 tarihinden önceki celse olan 18.6.2015
tarihli celse için davacı vekilinin mazeret dilekçesi sunduğu, yerel Mahkemece
mazeretin kabulüyle duruşma gününün UYAP sisteminden öğrenilmesine karar
verildiği, 30.9.2015
tarihli celseye ise sadece davalı vekili gelerek davayı takip etmeyeceklerini
belirttiğinden, yerel Mahkemenin, davanın yenileninceye kadar işlemden
kaldırılmasına karar verdiği ve 3 ay geçtikten sonra da 13.1.2016 tarihinde davanın
açılmamış sayılmasına karar verdiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK'nunda duruşma gününün UYAP sisteminden
öğrenilmesi gerektiğine dair bir hüküm bulunmamaktadır.
Davacı vekilinin mazereti yerel Mahkemece kabul edildiğine
göre yeni duruşma gün ve saatinin gider avansı kullanılarak davacı vekiline
tebliği gerekirken, Kanunda olmayan bir biçimde duruşma gününün UYAP
sisteminden öğrenilmesine karar verilmesi, bu ara kararını takip eden celsede
davanın yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılması ve dosyanın işlemden
kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay geçtikten sonra da davanın
yenilenmediğinden bahisle açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olup
bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarda yazılı sebepten
dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde ilgiliye
iadesine, 23.5.2016
tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/6003 - K. 2014/11908 - T. 20.6.2014
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Samsun 1. Asliye
Ticaret Mahkemesi'nce verilen 9.7.2013 tarih ve 2009/252-2013/364 Sayılı kararın
Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz
dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için
Tetkik Hakimi A. R. Bayır tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine
dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler
okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı firmanın
bayiliğini yürüttüğünü, bayilik sözleşmesinin süresinin 25.6.2009 tarihinde sona
ermesi sebebiyle davalıya noter aracılığıyla ihtarname göndererek sözleşmenin
yenilenmeyeceğini bildirdiğini, sözleşmenin teminatı olarak davalıya verilen
teminat mektubu ve çekin davalı tarafından iade edilmediğini, ileri sürerek
Samsun Akbank Şubesi tarafından düzenlenen 17.6.2005 tarihli ve 224925 11-4 risk
numaralı 10000.00 TL tutarlı teminat mektubunun ve aynı şubeye ait 88106
numaralı hesaba bağlı ve keşide tarihi ve yeri boş olarak davalıya verilen
Z-5895155 numaralı 20000.00 TL tutarlı teminat çekinin iptaline, davalıya
borçlu bulunulmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin davacıdan alacağı olduğunu,
davacıya teslim edilen tüpler ve tüm emtialar teslim edilmeden teminatların
iade edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre;
davacı tarafından açılan davanın takip edilmeyerek işlemden kaldırıldığı, üç
aylık yasal sürede davacı tarafından yenilenmediği gerekçesiyle HMK'nın 150.
maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece yazılı yargılama hükümlerine tabi davada 5.4.2013 tarihli
celsede dosyanın işlemden kaldırıldıktan sonra süresinde yenilenmediğinden
bahisle HMK'nın 150/1. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar
verilmiştir.
Somut olayda; davacı vekilince 24.1.2013 tarihli dilekçeyle 25.1.2013
tarihli celse için mazeret bildirilmiş, mahkemece bu tarihte yapılan duruşmada
davacı vekilinin mazereti kabul edilerek 5.4.2013 tarihine bırakılan yeni duruşma
gününün davacı vekilince sistemden öğrenilmesine karar verilmiştir. Ancak, 6100
Sayılı HMK'nın uygulama alanını, adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri ve
bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinde tutulacak kayıtlar ile yazı işleri
hizmetlerinin yürütülmesi ve bu işlemlerde UYAP'ın kullanılmasına dair usul ve
esasları düzenlemek amacıyla çıkartılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu
Yönetmeliği'nin 52. maddesi gereğince tebligat işlemleri 7201 Sayılı Tebligat
Kanunu ile Tebligat Kanunu uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre fiziki ya da
elektronik ortamda yapılacaktır. Elektronik tebligat usulünün düzenlendiği
Tebligat Kanunu'nun 7/A maddesindeki düzenleme ve Elektronik Tebligat
Yönetmeliği hükümleri de dahil olmak üzere, Tebligat Kanunu ve çıkarılan
Tebligat yönetmeliği hükümleri incelendiğinde; duruşma gününün UYAP'tan
öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenlemeye yer verilmediği
görülmektedir. Kaldı ki, davacı vekilince sunulan mazeret dilekçesinde duruşma
gününün sistemden öğrenileceğine dair bir talep bulunmadığı gibi talep olsa
dahi mahkemece bu yönde bir karar verilemez.
O halde mahkemece davacı vekilinin mazereti kabul edildiğine
göre, 5.4.2013
tarihli yeni duruşma gün ve saati davacı vekiline usulüne uygun bir şekilde
bildirilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın temyiz
eden davacı yararına BOZULMASINA karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin
temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödenen
temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 23.6.2014 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder